17 Mart 2009 Salı

Filmin İstanbul'a ve Ülkemize Faydası

Türkiye, dünya turizmi ile ilgili sıralamada son iki senede ilk 10 ülke arasına girdi. Bu önemli bir başarı. Ayrıca dışarıdan gelen gelir açısından da ilk 10 içerisinde yer alıyoruz. Oysa dünya ülkeleri "marka değerleri" sıralamasında ilk 50'ye bile giremiyoruz. Bu çok net olarak şunu gösteriyor: Yabancılar ülkemize bizim kattığımız değerler sayesinde degil, doğal güzellikleri ve ucuzluğu yüzünden geliyor. Bizim bu ülkeye eklediğimiz, onu markalaştıracak hiçbir değer yok.

Peki bir ülkenin marka değerini arttırmak için en etkili alan nedir? FutureBrand'in dünya çapında yaptığı araştırma sonuçları çok ilginç; 
Turizm reklam dilimleri mi? Açıkhava çalışmaları mı? Gazete ve dergi ilanları vermek mi? Hayır. Bütün bunlar sadece %3 değer taşıyor ülke markalaşmasında. Oysa bir numarada  %18 ile sinema filmleri ve TV dizileri bu anlamda kullanılabilecek en önemli güç olarak tanımlanıyor. İnsanlar dizilerde gördükleri, sinemada izledikleri yerlere gitmek istiyor. Bu yüzden Hawaii'de "Lost" dizisi çekilsin diye uğraşıyorlar. Bu yüzden New York'da "Sex and the City" turları düzenleniyor.

Bu film bu anlamda bir ilke imza atacak. Uluslararası piyasada dolaşan, insanların izleyeceği, dünya yönetmenlerinin dilinden İstanbul'umuzun anlatıldığı bir film olacak. Sadece bu film sayesinde değil, yönetmenlerin sayesinde de İstanbul'un bir kültür şehri olduğu dünyaya mesaj olarak iletilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder